İhtiyati Haciz Nedir?
İhtiyati haciz, para alacaklarına ilişkin şimdi veya gelecekte olacak olan bir takibin sonucunun güvence altına alınması için mahkeme kararı ile borçlunun(davalı) mal varlığına haczedilmesini sağlayan geçici hukuki bir korumadır.
Alacaklı görevli ve yetkili mahkemeden uygun bir dilekçe ile doğmuş veya doğmamış alacağına istinaden ihtiyati haciz talep eder ve mahkeme bu talebi kabul ederse mahkemenin kasasına alacaklının, alacağın %10-15 arasında değişen bir teminat yatırmasına karar verir. Bu teminat yatırılmadan mahkeme ihtiyati haciz kararı vermez.
İhtiyati Haczin Şartları Nelerdir? Hangi Koşullarda İstenebilir?
Öncelikle mahkemeden bu kararın istenebilmesi için belirli şartların bulunması gerekmektedir. İlk olarak söz konusu alacağın para borcu olması gereklidir. Bu borcun rehinle teminat altına alınmamış olması aranan ikinci şarttır. Alacak rehinle teminat altına alınmışsa, rehinli malın kıymetinin alacağı karşıladığı oranda ihtiyati haciz istenmesi mümkün değildir; ancak rehin teminatı dışında kalan kısım için ihtiyati haciz istenebilir. Burada dikkat çekmek isteriz ki kanunun aradığı, alacağın rehinle teminat altına alınmış olmasıdır; yani alacak rehin dışında bir teminat ile teminat altına alınmışsa ihtiyati haciz istenebilir.İhtiyati haciz kararının verilebilmesi için alacaklı tarafından mahkemede kararın gerekliliğine ilişkin yaklaşık bir kanaat oluşturulması yeterlidir. Alacaklının söz konusu gerekliliği kesin olarak ispat etmesi aranmamıştır.
Genel olarak; Alacaklı kişinin ihtiyati haciz talebi, alacağın muaccel olup olmamasına göre farklılaşır. Muaccel olan alacaklar bakımından kanun herhangi bir şart aramadan ihtiyati haciz istenebilecekken henüz vadesi gelmemiş muaccel olmayan alacaklar için kanun koyucu ihtiyati haciz istenebilmesi için bir takım sebeplerin bulunmasına bağlamıştır.
Bu sebepler şunlardır;
– Borçlunun belli bir yerleşim yerinin olmaması, ancak borçlu sadece Türkiye’de yaşamıyor diye yerleşim yeri adresinin olmaması şartı gerçekleşmiş sayılmaz.
– İcra İflas Kanunu 257. maddede sayılan bir diğer istisnai hal ise ”Borçlunun Taahhütlerinden Kurtulmak Maksadıyla Mallarını Gizlemesi, Kaçırması Veya Kendisinin Kaçmaya Hazırlanması Yahut Kaçması Ya Da Bu Maksatla Alacaklının Haklarını İhlal Eden Hileli İşlemlerde Bulunması.” Borçlu, alacaklılar alacağını karşılayamasın diye kendi malını yakarsa kötü niyetli olarak yapmış olduğu bu davranış sonucu vadenin gelmesi beklenmeden söz konusu kararın verilmesi isteminde bulunulabilir. Ancak borçlunun malında yangın, deprem veya sel gibi borçlunun iradesi dışında meydana gelen değişiklikler sebep gösterilerek söz konusu kararın alınması mümkün değildir.
Yukarı da belirttiğimiz genel sebeplerin haricinde özel olarak iki hal daha bulunmamaktadır, bunlar;
– Konkordato(konkordatonun tasdiki talebinin reddi halinde ihtiyati haciz istenebilir.)
– Tasarrufun iptali davasında(tasarrufun iptali davası açılmadan veya dava ile birlikte, ihtiyati haciz istenebilir.)
İhtiyati Haciz ve İhtiyati Tedbirin Bazı Farkları
İhtiyati haciz, ihtiyati tedbirin özel bir türü olarak görülmektedir. Amaç bakımında ihtiyati tedbirden ayrılmaktadır.
İhtiyati haciz kurumunun kullanılma amacı teminattır. Oysa ihtiyati tedbirin amacı teminat olabileceği gibi herhangi bir eda davranışı veya koruma amacı da olabilir. Yine İhtiyati haciz kurumunda konu sadece para alacaklarıdır. Ancak ihtiyati tedbir hukuki korumaya konu olabilecek her türlü talep için verilebilir. İhtiyati tedbir genel bir düzenleme statüsündedir.
Diğer bir önemli fark ihtiyati haciz sebeplerinin kanun ile sınırlanmış olmasına rağmen ihtiyati tedbirin sebep açısından kanunda bir sınırlaması mevcut değildir. Son olarak ihtiyati haciz HMK’da değil İİK’da düzenlenmektedir.
İhtiyati Haciz Kararının Uygulanması
İhtiyati haciz kararının verildiği tarihten itibaren on gün içinde alacaklının ihtiyati haciz kararının icrasını istemesi gerekir. Alacaklı, on gün içinde ihtiyati haciz kararının icrasını istemezse, ihtiyati haciz kararı kendiliğinden kalkar ve daha sonra uygulanamayacaktır.
İhtiyati haciz kararının icrasının, ihtiyati haciz kararını veren mahkemenin yargı çevresinde ki icra dairesinden istenmesi gerekir. İcra dairesince karar kapsamında borçluya ait taşınır, taşınmaz malları ve varsa alacakları haczedilebilir. İhtiyati haczin icrasına ilişkin şikayetler, icra işlemini yapan icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesine yapılır.
Bir diğer önemli husus icra memurunun kararda gösterilen borçlu mal varlıkları ile bağlı olmasıdır. Yani kararda borçlunun üçüncü kişilerde bulunan alacaklarına ihtiyati haciz uygulanacağından bahsetmiyorsa icra memuru kendiliğinden bu alacakları dahil edemez.
Yatırılan Teminatın Geri Alınması
İcra takibi borçlu açısından kesinleşmiş ise ilgili icra müdürlüğüne gidilerek takibin kesinleştiğine ilişkin derkenar alınmalıdır. Derkenar icra müdürlüğünde onaylatıldıktan sonra ihtiyati haciz teminat iadesi dilekçeniz ve derkenar ile mahkeme kalemine başvurulmalıdır.
İhtiyati haczin kaldırılması
Söz konusu itiraz yoluna borçlunun başvurabilmesi için öncelikle kararın yokluğunda verilmiş olması gerekir. Borçlu bu şartı sağladığı takdirde ihtiyati haciz kararına karşı üç konu üzerinden itiraz edebilir.
Borçlu itiraz sebebi olarak yalnızca;
– mahkemenin yetkisine
– ihtiyati haciz sebeplerine
– teminata dayanabilir.
Üçüncü kişiler ise mahkemenin yetkisi haricinde diğer iki sebebe dayanma imkanlarına sahiptirler.
Teminat karşılığı İhtiyati Haczin Kaldırılması: Bu imkan yalnızca borçluya sağlanmıştır. İhtiyati haciz talebinin kabulü halinde, ihtiyati haciz mutlak anlamda değil, ihtiyaten haczedilen şey üzerinden kaldırılır, teminat üzerinden devam eder. Burada ihtiyati haczin teminat ile kaldırılmasındaki amacı bir iki örnek ile açıklayacak olursak. Örneğin ihtiyati haciz bir araç üzerinde ve aracın değeri ise 150.000 TL ihtiyati haciz ise 50.000 TL alacak üzerine konmuş. Burada borçlu bu borçtan kurtulmak için aracı satmak isteyebilir ancak satamaz(hacizli olduğu için) işte burada teminat ile haczin kaldırılması devreye girecektir.
İhtiyati Hacizden Kaynaklı Tazminat Davası
İhtiyati haciz kararı alan ve uygulanmasını sağlayan alacaklının kararı haksız olarak aldığı anlaşıldığı takdirde borçlu veya üçüncü kişi haksız ihtiyati haciz dolayısıyla uğramış oldukları zararın karşılanmasını tazminat davasıyla isteyebilirler.
Bu sebebe dayanarak tazminat davası açılabilmesi için belirli bazı şartların sağlanmış olması gerekir. İlk olarak söz konusu kararın uygulanmış olması gereklidir. Yani borçlu veya üçüncü kişinin mallarına kararın uygulanmış olması aranmaktadır. İkinci olarak söz konusu kararının haksız olması gerekir. Basit bir örnek olarak iddia edilen alacak yoksa veya alacak teminat altına alınmış olmasına rağmen karar uygulanmış ise haksızlık şartı sağlanmış olur. Üçüncü olarak ortaya bir zararın çıkmış olması gerekir. Burada anlaşılması gereken daha çok maddi zararlardır. Son olarak da uygun nedensellik bağı aranmaktadır. Yani zarar, haksız olarak uygulandığı iddia edilen karar nedeni ile oluşmalıdır.
Tazminat davası genel mahkemelerde görülür ve görevli mahkeme genel hükümlere göre belirlenir. Kararı veren mahkemede de tazminat davasının açılması mümkündür.
Zamanaşımı ihtiyati haczin kaldırıldığı veya hükümsüz kaldığı tarihten itibaren işlemeye başlar ve iki yıldır.
İhtiyati Haciz İsteminde Görevli Mahkeme hangisidir ?
Alacağın miktarına bakılmaksızın söz konusu karar bakımından asliye hukuk veya asliye ticaret mahkemeleri görevlidir. Ancak alacak kira ilişkisinden kaynaklanıyorsa sulh hukuk mahkemesi görevlidir.Eğer alacak davası açıldıktan sonra ihtiyati haciz talebinde bulunulacaksa görevli mahkeme alacak davasına bakan mahkemedir.