İflas Anlaşması (Konkordato) Nedir?

İcra İflas Hukuku’nun içerisinde bulunan konkordato kurumu İcra İflas Kanunu’nun (ileride İ.İ.K. olarak anılacaktır) 299. ve 308. maddeleri arasında düzenlenmiştir.

Konkordato; borçlu işletmelerin ticari hayata devam edebilmesinin ve var olabilmesinin piyasa koşulları ve ekonomik nedenlerle tehlikeye düşmesi durumunda başvurulabilen, hem borçlu hem de alacaklı işletmenin ticari hayata devam edebilmesini amaçlayan bir icra-iflas kurumudur. Başka bir deyişle konkordato alacaklıların bütün süreçte aktif bir şekilde rol aldığı ve mahkeme gözetiminde yürütülen bir borç yapılandırma sözleşmesidir.

Basitleştirilmiş şekliyle: Batık durumda olan ticari işletmelerin alacaklılarının, alacaklarını belli bir plana göre alabilmeleri için aralarında yaptıkları sözleşme anlamında kullanılmaktadır. Bu kurum borçlunun, alacaklıların üçte ikisiyle anlaşarak borçlarının en az yarısını ödemesi ve kalanını da ödeme planına bağlamasıdır.

Üçte iki derken ne kastedilmektedir? Konkordato, konkordatoya taraf olmayan ve bunu kabul etmeyen alacaklıları dahi bağlayan bir anlaşmadır. Bu nedenle konkordatonun kabulü için, alacaklı kişiler ve alacak miktarları bakımından iki ayrı çoğunluğun bulunması gerekir. Bu kapsamda, konkordatonun uygulanabilmesi için, alacaklıların yarısı konkordatoyu kabul etmelidir; ancak bu kişilerin alacakları toplamı da tüm alacak tutarının üçte ikisinden fazla olmalıdır.

Konkordato Çeşitleri

1) Yapılış biçimine göre konkordato: Tenzilat (yüzde) konkordatosu ve vade konkordatosu şeklinde ikiye ayrılır. Tenzilat (yüzde) konkordatosu; alacaklıların alacaklarının belli bir yüzdesinden feragat etmesidir. Vade konkordatosu ise borçlunun borcunu tam olarak ödemesi ancak bu ödemenin vadesinin bir başka tarihe ertelenmesi veya taksitlere bölünmesi biçimindedir. İ.İ.K. Md. 285: “Borçlarını, vadesi geldiği hâlde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan herhangi bir borçlu, VADE VERİLMEK VEYA TENZİLAT YAPILMAK SURETİYLE borçlarını ödeyebilmek veya muhtemel bir iflâstan kurtulmak için konkordato talep edebilir. Şeklinde belirtmektedir.

2) Yapılış zamanına göre konkordato: İflastan önce ve iflastan sonra olmak üzere ikiye ayrılır.

İflastan önce (adi) konkordato: iflası önleme niteliği gösterir. İflasa tabi olmayan borçlular için konkordato her halükarda iflastan öncedir.

İflastan sonra konkordato: İflasına karar verilmiş bir kimse karar verilen bu iflas kararının kaldırılması için konkordato teklif edebilir. İflas masasının açılması ile paraların kesin dağıtımı arasındaki dönemde, konkordato teklifinde bulunulabilir.  Borçlunun kaynakları ile orantılı bir ödeme teklifinde bulunması gerekir.

İflastan sonra konkordatoda geçici mühlet yoktur ve bir komiser tayin edilmez. Devam etmekte olan iflas tasfiyesi durmaz. Tasfiye işlemleri ikinci alacaklılar toplantısına kadar devam eder. Ancak iflas masasındaki malların paraya çevrilmesi, konkordato teklifi ile konkordatonun tasdiki talebi hakkındaki ticaret mahkemesi kararına kadar kendiliğinden durur. Ancak bu süre 6 ayı geçemez.

3) Yapılış amacına göre konkordato: Malvarlığının terki suretiyle konkordato ve adi konkordato şeklinde kendisini gösterir. Malvarlığının terki suretiyle konkordato borçlu, malvarlığı üzerindeki tasarruf etmek veya bu malların tamamını ya da bir kısmını üçüncü kişiye devretmek yetkisini alacaklılara verir. Böylece malvarlığının tasfiyesi sonuçlanır.
Adi konkordato ise iflasa tabi olsun olmasın tüm borçluların başvurabilecekleri, mahkeme denetimi ve gözetimi altında alacaklıların anlaşmasıyla iflası önlemeyi ve borçların tasfiyesini öngören konkordato türüdür. Günümüzde önem kazanan konkordato türü de budur.

Konkordatoda;

Görevli Mahkeme: Asliye Ticaret Mahkemesi

Yetkili Mahkeme: İflasa tabi olan borçlu için; muamele merkezinin bulunduğu, merkezin yurtdışında bulunması halinde Türkiye’deki merkez şubesinin bulunduğu yer, İflasa tabi olmayan borçlu için yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesidir.

Peki günümüzde en çok kullanılan adi konkordatoda süreç nasıl işlemektedir ? Aşağıda biraz ondan bahsedelim.

Adi konkordato; borçlu, alacaklı, konkordato komiseri ve mahkeme ögelerini bulundurur.

Başvuru sırasında, Adalet Bakanlığı tarafından yürürlüğe konulan tarifede belirtilen konkordato gider avansının yatırılması gerekir.

Konkordato talebi üzerine mahkeme, ilgili incelemeleri yaptıktan sonra tespitleri doğrultusunda geçici mühlet kararı verir ve borçlunun malvarlığının muhafazası için gerekli gördüğü bütün tedbirleri alır. Bu esnada borçlu, mahkemenin izni dışında mühlet kararından itibaren rehin tesis edemez, kefil olamaz, taşınmaz ve işletmenin devamlı tesisatını kısmen dahi olsa devredemez, takyit edemez ve ivazsız tasarruflarda bulunamaz.

Geçici mühlet üç aydır. Mahkeme bu üç aylık süre dolmadan borçlunun veya geçici komiserin yapacağı talep üzerine geçici mühleti en fazla iki ay daha uzatabilir, uzatmayı borçlunun talep etmesi halinde geçici komiserin de görüşü alınır. Geçici mühletin toplam süresi en fazla beş aydır. Geçici mühlet, kesin mühlet ile aynı hukuki sonuçları doğurur.

Geçici mühlet kararı veren mahkeme, ‘konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olup olmadığını yakından incelemesi’ amacı ile bir geçici komiser görevlendirir. Mahkeme, alacaklı sayısı ve alacak miktarını dikkate alarak gerektiğinde üç komiser de görevlendirebilir. Geçici konkordato komiserinin görevleri; borçlunun mevcut malvarlığı durumunu tespit etmek, borçlunun ‘hukuki işlemlerini’ denetlemek, konkordatonun başarılı olma ihtimalini incelemek, bu hususta rapor düzenlemek ve kesin mühlet hakkında karar verecek olan mahkemeye bu raporunu duruşmadan önce yazılı olarak sunmak gibi görevlerdir.

Geçici mühlet süresi içerisinde konkordatonun başarıya ulaşacağının anlaşılması halinde, bir yıldan az olmamak üzere mahkeme kesin mühlet süresi öngörür. Bu süre altı aya kadar uzatılabilir.

Kesin mühletin içerisinde, borçlu aleyhine hiçbir takip yapılamaz ve daha önce takip açılmış ise bu takipler durur, ihtiyatî tedbir ve ihtiyatî haciz kararları uygulanmaz, bir takip muamelesi ile kesilebilen zamanaşımı ve hak düşüren müddetler işlemez. Ayrıca konkordato projesinde aksine bir hüküm yok ise alacaklara faiz de işletilmez. Sadece alacağı rehin ile temin edilmiş alacaklılar haciz yolu ile takip başlatabilir. Ancak bu takip nedeniyle de muhafaza tedbirleri alınmaz ve rehinli malın satışı gerçekleştirilmez.

Kesin mühlet kararı ile geçici komiser kesin komisere dönüşür. Kesin komiserin yetkileri; konkordato projesinin tamamlanmasına katkıda bulunmak, borçlunun faaliyetlerine nezaret etmek, mahkemenin istediği konularda ve uygun göreceği sürelerde ara raporlar sunmak, alacaklılar kurulunu konkordatonun seyri hakkında düzenli aralıklarla bilgilendirmek, görevleri bulunmaktadır.

Mahkeme tarafından kesin mühlet kararıyla birlikte veya en geç borçlunun alacaklılar hakkındaki beyanı alındıktan sonra, yedi alacaklıyı geçmemek, herhangi bir ücret takdir edilmemek ve tek sayıda olmak kaydıyla konkordato komiserinin de görüşü alınarak alacaklılar kurulu oluşturulabilir.

Hukuki nitelikleri büyük ölçüde birbirine benzer alacaklar, aynı alacaklı sınıfında yer alır. Rehinli alacaklılar, rehinin kıymetini karşılayan miktardaki alacakları bakımından ayrı bir sınıf olarak kabul edilir. En az üç alacaklı sınıfı bulunması kaydıyla, alacaklı sayısının iki yüz elliyi veya alacak miktarının yüz milyon Türk Lirasını aşması halinde alacaklılar kurulunun oluşturulması zorunludur.

Alacaklılar Kurulu; ayda bir kere toplanır ve komiserin faaliyetlerine eşlik eder; komisere tavsiyelerde bulunabilir ve kanunun öngördüğü hâllerde mahkemeye görüş bildirir. Alacaklılar kurulu komiserin faaliyetlerini yeterli bulmazsa, mahkemeden komiserin değiştirilmesini gerekçeli bir raporla talep edebilir.

Konkordato Projesinin Sunulması ve Onaylanması:

Alacaklıların alacaklarını bildirmesi, komiserin bu iddia olunan alacaklar üzerine borçlunun görüşünü alması ve mali belgeler üzerinden alacakların varlığını teyit etmesinin ardından konkordato projesinin de tamamlanmasıyla komiser alacaklıları konkordato müzakerelerini başlatmak üzere toplantıya çağırır.

Konkordato projesi; kaydedilmiş olan alacaklıların ve alacakların yarısını veya kaydedilmiş olan alacaklıların dörtte birini ve alacakların üçte ikisini, aşan bir çoğunluk tarafından imza edilmiş ise kabul edilmiş sayılır.

Konkordato projesi alacaklılar tarafından kabul edildikten sonra mahkemenin onayına sunulur. Mahkeme konkordatoda teklif edilen ödeme tutarının borçlunun iflası halinde alacaklıların eline geçmesi muhtemel alacaktan fazla bulunması, teklif edilen miktarın borçlunun mevcut malvarlığı ile orantılı olması ve kanunda öngörülen alacaklar için “teminat” yatırılması şartıyla konkordatoyu tasdik eder. Konkordatonun tasdiki konkordatoya olumsuz oy veren veya konkordatodan haberdar olmayan alacaklılar da dahil tüm alacaklılar bakımından bağlayıcıdır.

Mahkeme, kesin mühlet süresi içerisinde ancak zorunlu hallerde altı aya kadar uzatılmak kaydıyla, konkordatonun onayına veya reddine karar verir.

Mahkeme konkordato projesini yetersiz bulursa kendiliğinden veya taraflardan gelen talep üzerine gerekli gördüğü düzeltmenin yapılmasını isteyebilir.

Konkordato Projesinin Reddi:

Konkordato tasdik edilmezse mahkeme konkordato talebinin reddine karar verir ve bu karar ilân edilerek ilgili yerlere bildirilir. Borçlunun iflâsa tabi şahıslardan olması ve doğrudan doğruya iflâs sebeplerinden birinin mevcut olması hâlinde mahkeme, borçlunun iflâsına resen karar verir.

Kesin mühletin kaldırılması ise; borçlunun malî durumunun düzelmesi nedeniyle kaldırılabileceği gibi borçlunun malvarlığının korunması için iflâsın açılması gerekiyorsa konkordatonun başarıya ulaşamayacağı anlaşılıyorsa, borçlu, komiserin talimatlarına uymazsa, borca batık olduğu anlaşılan bir sermaye şirketi veya kooperatif, konkordato talebinden feragat ederse kaldırılır. Bunun sonucu yine konkordato talebinin reddi ve iflasa karar verilmesidir.

Konkordato Projesinin Hüküm ve Sonuçları:

Konkordato, tasdik kararıyla bağlayıcı hâle gelir. Tasdik kararında tasdik edilen konkordatonun yerine getirilmesini sağlamak için gerekli tedbirleri almakla görevli bir kayyım tayin edilebilir. Bu takdirde kayyım, borçlunun işletmesinin durumu ve proje uyarınca borçlarını ödeme kabiliyetini muhafaza edip etmediği konusunda iki ayda bir, tasdik kararını veren mahkemeye rapor verir; alacaklılar bu raporu inceleyebilirler. Bağlayıcı hâle gelen konkordato, konkordato talebinden önce veya komiserin izni olmaksızın mühlet içinde doğan bütün alacaklar için mecburidir.

Konkordato sırasında kesinleşmemiş alacaklar için alacaklılar tasdik kararının ilânı tarihinden itibaren bir ay içinde dava açabilirler. Konkordato projesinde çekişmeli alacaklara pay ayrılmışsa, kararın kesinleşmesine kadar payın borçlu tarafından, mahkemece belirlenen bir bankaya yatırılmasına karar verilebileceği; süresi içinde dava açmamış olan alacaklıların bu paydan ödeme yapılmasını talep edemeyecekleri, yapılan ödemelerin de borçluya iade edileceği düzenlenmiştir.

Son dönemlerde pek çok inşaat şirketinin konkordato ilan etmesiyle ev satın alan tüketicileri ilgilendiren bir hüküm olarak İ.İ.K. 294/6 ile tapu dışı satım sözleşmelerini alacağın temliği sözleşmesi saymış ve ‘konkordato mühletinin verilmesinden önce, müstakbel bir alacağın devri sözleşmesi yapılmış ve devredilen alacak konkordato mühletinin verilmesinden sonra doğmuş ise, bu devir hükümsüzdür’ ifadesine hükmedilmiştir. Bu sebeple tapu dışı sözleşmeler hükümsüzlük riskini içerir. Bir sonraki fıkra ‘Konusu para olmayan alacaklar, alacaklı tarafından, ona eşit kıymette para alacağına çevrilerek komisere bildirilir. Şu kadar ki borçlu, komiserin onayıyla taahhüdün aynen ifasını üstlenmekte serbesttir’ hükmünü ihtiva eder. Böylece, alacaklılar satın almış oldukları evin para karşılığını alacak olarak yazdırabilecek, öte yandan borçlunun aynen ifayı yani evin teslimini üstlenmesi de mümkün olabilecektir.

İ.İ.K. Md. 296’ya göre: Sözleşmenin karşı tarafının konkordato projesinden etkilenip etkilenmediğine bakılmaksızın, borçlunun taraf olduğu ve işletmesinin faaliyetinin devamı için önem arz eden sözleşmelerde yer alıp da borçlunun konkordato talebinde bulunmasının sözleşmeye aykırılık teşkil edeceğine, haklı fesih sebebi sayılacağına yahut borcu muaccel hâle getireceğine ilişkin hükümler, borçlunun konkordato yoluna başvurması durumunda uygulanmaz.

Sözleşmede bu yönde bir hüküm bulunmasa dahi sözleşme, borçlunun konkordatoya başvurduğu gerekçesiyle sona erdirilemez. Borçlu, tarafı olduğu ve konkordatonun amacına ulaşmasını engelleyen sürekli borç ilişkilerini, komiserin uygun görüşü ve mahkemenin onayıyla herhangi bir zamanda sona erecek şekilde feshedebilir.

Kanun Yolları:

Kesin mühlet talebinin kabulü ile mühletin kaldırılması talebinin reddine ilişkin kararlara karşı “kanun yolu”na başvurulamaz.

Kesin mühlet talebinin değerlendirilmesi sonucunda, hakkında iflas kararı verilmeyen borçlunun konkordato talebinin reddine karar verilirse, borçlu veya varsa konkordato talep eden alacaklı bu kararın tebliğinden itibaren on gün içinde istinaf yoluna başvurabilir. Bölge adliye mahkemesinin kararı kesindir.

Konkordatonun tasdikine ilişkin mahkemece verilecek karara karşı borçlu veya konkordato talep eden alacaklı, kararın tebliğinden; itiraz eden diğer alacaklılar ise tasdik kararının ilânından itibaren on gün içinde istinaf yoluna başvurabilir. Bölge adliye mahkemesi kararına karşı on gün içinde temyiz yoluna başvurulabilir.

Konkordato ile ilgili borçlu ve alacaklı tarafından talep dilekçelerini ise buradan http://www.tatarkahukuk.com/konkordato-basvuru-dilekcesi-borclu/ bulabilirsiniz